66
Views

Bu yazı Roger Kreuz Ph.D. tarafından yazılmıştır. Yazının orijinal halini okumak için tıklaynız.

Kelimeler çoğunlukla başka dillerden ödünç alınır, bazılarıysa tamamen uydurulmuştur.

Yeni kelimelerin ortaya çıkışı çeşitli şekillerde olabilir. Örneğin, bir dilin konuşmacıları belirli bir kavram için tek kelimelik bir karşılık yoksa, schadenfreude (Almancadan) ve safaride (Svahili ve Arapçadan) olduğu gibi, başka dillerden terimler ödünç alabilirler.

İngilizce hem verici hem alıcı olarak en yoğun dillerden biridir ve bu da onun geniş kelime dağarcığını açıklar niteliktedir.

Diğer durumlarda konuşmacı ve yazarlar amaçlarına uygun sözcükler uydururlar. Bir terim bu şekilde yalnızca bir kez kullanılırsa buna rastgele sözcük denir. Ve eğer bu rastgele sözcük benimsenirse dilde yeni bir sözcük veya yeni bir terim statüsüne yükselebilir.

Bu yeni katılımlar her zaman hoş karşılanmaz ve bu tür terimler, sözlüğün saygın bir üyesi haline gelene kadar yıllarca hatta on yıllarca standart dışı veya günlük dile ait olarak görülebilir. Örneğin “Guesstimate” seksen yıldan daha uzun süredir kullanılıyor ve hala birçok kişi tarafından oldukça gayriresmî olarak kabul ediliyor. Bazen zamanın geçmesi bile kabul edilme garantisi sağlamaz, çünkü yeni sözcüklerin büyük çoğunluğu popüler olmaz. Bunun yerine bu kelimeler dil ve konuşanları yenilendikçe orijinal sözlüklere havale edilir veya tamamen kaybolur.

Yazarın İcatları

Rastgele (nonce) sözcüklerinin en üretken yaratıcılarından biri Charles Dodgson’dı (diğer adıyla Lewis Carroll). Onun uydurduğu bazı kelimeler dilin bir parçası haline geldi (örneğin kıkırdama ve horlama sözcüklerinin birleşimi olan chortle). Yarattığı bazı kelimeler sadık okuyucuları tarafından iyi bilinse de yaygın kullanıma hiç girmedi (slithy, frabjous vb.). 1876 tarihli Snark Avı şiirindeki baş karakteri de her türlü hayali yaratığın yerine geçen bir karakter haline geldi. (Alaycı eleştiri anlamına gelen snark’ın farklı bir anlamının ayrı bir köken hikayesi var.)

Rastgele sözcükler için bir diğer zengin kaynak James Joyce’un Finnegans Wake‘idir. 1939’da yayımlanmasından bu yana hem eleştirmenleri hem de okuyucuları şaşkına çeviren eser kısmen de içerdiği binlerce yeni türetilmiş sözcük nedeniyle önemlidir. Örnekler arasında meandertale (meander ve tale kelimelerinin birleşimi) ve yawnscripture (uyku getiren dini metinlere bir gönderme) bulunur.

Ancak Joyce’un deneysel çalışmasından çıkan çığır açan terim, “Three quarks for Muster Mark!” dizesinde görülen kuark oldu. Bu rastgele sözcük, 1964’te fizikçi Murray Gell-Mann tarafından bilinmezlikten çıkarılıp bir tür atom altı parçacığı ifade etmek için yeniden kullanıldı. Gell-man’ın terime ilgi duymasının bir nedeni de başlangıçta kuarkların üç sınıfının veya “çeşidinin” (yukarı, aşağı ve garip olarak adlandırılır) olmasıydı.

Her neslin kendine özgü yeni sözcükler koleksiyonu var gibi görünüyor. Bazı baby boomer’lar için buna grok da dahil. Robert Heinlein bu kelimeyi 1961 tarihli Stranger in a Strange Land (Yaban Diyarlardaki Yabancı) romanı için icat etti. Başlangıçta geçişli bir fiil olan grok—hikayede yaklaşık 500 kez geçer—bir şeyi veya birini çok derin ve sezgisel bir düzeyde anlamak anlamına geliyor.

Heinlein’ın romanı 1960’ların karşı kültür hareketinde çok etkiliydi ve bu terim içgörünün hem spiritüel hem de psikedelik yönlerini kucaklıyordu. 2023’e geldiğimizde “grok” Elon Musk’ın xAI’i tarafından üretken yapay zeka sohbet robotunun adı olarak yeniden gündeme geldi.

Hatalar ve Memler

Rastgele sözcükler bazen de bir hatanın sonucu olarak ortaya çıkar. Örneğin, G. ve C. Merriam Şirketi, 1934 New International Dictionary’ye “dord” sözcüğünü “density”nin kısaltması olarak ekledi. Bu “D veya d” ile yazılmış bir alıntı fişinin yanlış okunması yüzündendi.

Ve 31 Mayıs 2017’de Donald Trump yalnızca “Sürekli olumsuz basına rağmen covfefe” ifadesini içeren bir tweet attı. Bunun “kapsam” için bir yazım hatası olduğuna inanılıyor, ancak covfefe kendi başına can buldu ve hala başkan ve sosyal medya aracılığıyla iletişim kurma eğilimi hakkındaki haberlerde kullanılıyor.

Yaş aralığının diğer ucunda ise 2010 yılından sonra doğan Alfa Kuşağı üyeleri yer alıyor ve İngilizcenin kelime dağarcığında yer edinmeye başlıyorlar. Alfa kuşağının en kötü şöhretli uydurması, Alexey Gerasimov’un insan başlı (gerçekten) katil tuvaletler hakkındaki viral YouTube videolarındaki skibidi olabilir. Bir terim haline gelen skibidi’nin anlamı oldukça bağlamsal. Merriam-Webster tarafından “saçma (ve bazen aşağılayıcı)” olarak tanımlanmasına rağmen sözlüğün editörleri kelimenin “çoğunlukla mizah, ifade ve ironik etki için kullanıldığını” öne sürüyor.

Bu açıdan skibidi, lol’e çok benziyor; aslen “yüksek sesle gülmek” anlamına gelen bir kısa mesaj ifadesi günümüzde ünlem, fiil, onay ya da alaycılığın bir işareti gibi çok çeşitli şekillerde kullanılıyor.

Dil ve Kimlik

Dil değişiminin en büyüleyici yönlerinden biri de hangi yeni terimlerin gelişip hangilerinin gelişmeyeceğini tahmin etmenin zor olmasıdır. Örneğin Supercalifragilisticexpialidocious, 1964’te Mary Poppins filminin bir şarkısında kullanıldığında (ki bu filmde pek de yerli yerinde olmayan bir şekilde “tam olarak istediğiniz şey” anlamında tanımlandu) popülerlik patlaması yaşandı. Konuşmacının belli bir yaşta olduğunu belirten tubular, rad veya groovy gibi bazı eski onay terimlerinin arasına katıldı.

Dilsel kimliklerimiz benimsediğimiz kelimelerin yanı sıra kullanmayı reddettiğimiz ya da küçümsediğimiz kelimeler tarafından da şekillendirilir. Sonuç olarak her dil sürekli değişim halindedir ve genç konuşmacılar bazen onu büyüklerin her zaman hoş karşılamadığı yeni yönlere doğru götürür. Böyle bakarsak tek dilsel sabit değişimdir.

Referans

Kreuz, R. (2023). Linguistic fingerprints: How language creates and reveals identity. Prometheus Books

görsel:

Makale Etiketleri:
· · · ·
Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET