Mischa Andriessen’in şiirleri tarihsel, mitolojik ve kişisel hikâyeleri yapbozvari ve akıcı bir dille kafkaesk atmosferlere dönüştürüyor.
Leoparlar gibi soğuk
mermere yatmış
bu dazlak, çıplak ve dürüst adamlar
midemi bulandırıyor.
Müfettişleri çağırıyorum
geliyor müfettişler
yarın sabah asılacaklar, diyorlar.
Hadi bakalım, çok da umurumdaydı, diye mırıldanıyorum
Yakalıyorlar hepsini gerçekten de.
Genç adamlar, güzel gencecik kadınlar
tek sıra çıkıyorlar avluya
bağırarak okuyorlar el kitaplarından
sanki bir şey kanıtlayabilirlermiş gibi
göz bağını reddetme haklarını.
Her şey iki dudağımın arasında artık
ağzımı açmam yeter serbest bırakılmalarına.
Sözcüklerimin gücü sınırsız, yabancılığım kadarAma konu ben değilim değil mi?