John Coltrane’in ‘Ton Çemberi’ İllüstrasyonu Matematik ve Müzik Arasındaki Bağlantıları Görselleştiriyor
Pisagor bir zamanlar “Tellerin uğultusunda bir geometri, kürelerin aralıklarında ise bir müzik vardır” demişti. Usta caz saksafoncusu, orkestra şefi ve besteci John Coltrane de aynı şekilde düşünüyordu.
1967 yılıydı ve Coltrane, saksafoncu ve profesör arkadaşı Yusef Lateef’e geometrik bir çizim gösterdi. Çizim, müzik notalarını düzgün aralıklı çizgilerle birbirine bağlayan dairesel bir desene sahip bir saati andırıyordu. Söz konusu diyagram daha sonra “Coltrane Çemberi” veya “Coltrane’in Ton Çemberi” olarak anılmaya başladı.
Coltrane Çemberi matematiğin ve müziğin nasıl etkileşime girdiğine dair ilgi çekici bir görselleştirme sunarken müzik geometrisi üzerine sayısız makaleye ilham kaynağı oldu. Beşli çemberine dayanan Coltrane’in bu yorumu, kromatik gamın 12 yarı tonunu tasvir ederek bunların notasyonlarını, göreceli tonlarını ve birbirleriyle ilişkilerini haritalandırır. Müzik teorisinde tanınabilir bir ilkeyi tasvir etmesine rağmen çizim bu bilgiyi sunma biçimi bakımından benzersizdir.
Muhtemelen Albert Einstein’ın çalışmalarının ve Hint müziğinin derinlemesine incelenmesi sonucunda tasarlanan Coltrane Dairesi, teorik temellerine rağmen neredeyse mistik bir kompozisyona sahiptir. Çizimin birbirine bağlı çemberlerini kesen çizgiler ortada bir yıldız deseni oluşturarak sanat ve müzik teorisini güzel bir şekilde birleştiriyor. Klarnetçi Arun Ghosh’a göre Coltrane’in Çemberi “İlahi olanla bağlantılı bir müzik sistemini” temsil ediyordu.
Ancak çizim Coltrane’in fizik ve bilime olan ilgisini de ortaya koyuyor. Fizikçi ve aynı zamanda saksafoncu olan Stephon Alexander, The Jazz of Physics adlı kitabında Coltrane’in “Einstein’ın kuantum teorisini motive eden aynı geometrik ilke” tarafından yönlendirildiğini ileri sürdü. Coltrane’in, Einstein’ın çalışmalarını tartışmayı sevdiği ve müzisyen David Amram’e “müzikte böyle bir şey yapmaya çalıştığını” söylediği biliniyor.
Coltrane Çemberi müzik, maneviyat, geometri ve matematiğin ne kadar iç içe olabileceğini kendi yoluyla gösteriyor ve Coltrane’in kendi iddiasını da destekliyor: “Müziğim olduğum şeyin manevi ifadesidir: inancım, bilgim ve varlığım.”