László Krasznahorkai bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı.
Macar yazarın ödülü kazanması “kıyametvari dehşetin ortasında sanatın gücünü yeniden teyit eden etkileyici ve vizyoner eserleriyle” cümlesiyle duyuruldu.
Yazar ise haberi duyduktan sonra İsveçli yayın kuruluşu Sveriges Radio’ya “Çok mutluyum, sakinim ve aynı zamanda çok gerginim” dedi.
Beş roman olan László Krasznahorkai, 2015 Man Booker Uluslararası Ödülü ve dünyanın sonunu konu alan postmodern bir eser olan ilk romanı Satantango ile 2013 Kurgu dalında En İyi Çeviri Kitap Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda edebiyat ödülü kazandı.
Krasznahorkai ödülü kazandığını Frankfurt ziyareti sırasında İsveç Akademisi’nin telefonuyla öğrendi. Ödül Aralık ayında Stockholm’de düzenlenecek bir törenle kendisine takdim edilecek. Krasznahorkai, 2002’de ödülü kazanan merhum Imre Kertesz’in ardından bu ödülü alan ikinci Macar yazar oldu.
1954 doğumlu Krasznahorkai 1985’te Şeytan Tangosu‘nu yayınlayarak tanındı. İsveç Akademisi yazarın ilk romanını “edebi bir sansasyon” olarak nitelendirdi.
Kitabı 1994’te beyaz perdeye uyarladı. Macar yönetmen Bela Tarr’ın siyah beyaz draması, yedi saatlik süresiyle dikkat çekiyor.
Krasznahorkai’nin diğer kitapları şunlardır:
Direnişin Hüznü (1989)
Savaş ve Savaş (1999)
Aşağıdaki Seiobo (2008)
Nobel Edebiyat Ödülü komitesi, Krasznahorkai’yi “Kafka’dan Thomas Bernhard’a uzanan absürtlük ve grotesk aşırılıklarla karakterize edilen Orta Avrupa geleneğinde büyük bir epik yazar” olarak tanımladı. Krasznahorkai eserlerini bir zamanlar “çılgınlık noktasına kadar incelenmiş gerçeklik” olarak tanımlamıştı.
2021 tarihli kitabı Herscht 07769 pandemiden hemen önce ülkedeki toplumsal huzursuzluğu doğru bir şekilde tasvir etmesi nedeniyle harika bir çağdaş Alman romanı olarak tanımlandı.
Almanya’nın Thüringen eyaletinde, toplumsal anarşi, cinayet ve kundaklamalarla boğuşan küçük bir kasabanın çağdaş bir tasviri.
İngiliz yayıncı The Serpent’s Tail romanın konusunu şöyle anlatıyor: “Nazik dev Florian Herscht, onu grafiti temizleyicisi olarak çırak olarak çalıştıran bir neo-Nazi tarafından evlat edinilmiş bir yetimdir.”
“Bach hayranı Patron, Doğu Almanya’daki kasabalarında ünlü bestecinin anıtlarına kurt amblemleri püskürtülmesinden dolayı öfkelidir.”
The Guardian’dan Tanjil Rashid, romanı “baştan sona kasvetli” olarak nitelendirdi.
Krasznahorkai en son hiciv romanı Zsömle Odavan ile Macaristan’a geri dönüyor. Baş kahraman tahtta bir hak iddia eden ancak dünyadan kaybolmak için büyük çaba sarf eden 91 yaşındaki Józsi Kada Amca’dır.
