34
Views

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz:

Seçim Mimarisi – Kararlarımıza Yön Veren Unsurlar

Yazar: Eric J. Johnson

Çevirmen: Güneş Turhan

Yayınevi: Pegasus

KARAR VERME ARAŞTIRMALARININ DUAYENİ, YAPTIĞIMIZ SEÇİMLERİN NASIL TASARLANDIĞINI MERCEK ALTINA ALIYOR.
Ne zaman bir seçim yapsak zihnimiz, çoğumuzun farkına bile varmadığı, yoğun bir süreçten geçer. Seçeneklerin sunuluş şeklindeki ufak detaylardan etkileniriz ve çoğu zaman iyi karar ile kötü karar arasındaki fark o detayda gizlidir. Karar verme süreçlerinde yaptığımız hataların nasıl üstesinden geliriz ve nasıl daha iyi kararlar verebiliriz? Cevap, daha bilinçli karar tasarımında yatmaktadır.
Bu alanın önemli kavramlarını gündelik hayattan örneklerle açıklayan Seçim Mimarisi, kararlarımızı etkileyen seçim mimarilerinin oluşturulmasına rehberlik edecek sistemli ve anlaşılır bir kaynaktır. Kararların tasarımcıları, seçeneklerin sunulmasında rol oynayan bütün unsurları göz önünde bulundurmalıdır: Kaç seçenek sunulacak? Bu seçenekler nasıl sunulacak? Doğal bilişsel kısayolları nasıl açıklayacağız? Tüm bu etkenler hep göz ardı edilmiştir ve bunların muhakememizi etkilediği fark edilmemektedir.
Eric J. Johnson, karar verme üzerine en çok atıf yapılan araştırmanın baş araştırmacısıdır. İşletme ve kamu politikası alanlarında detaylı çalışmalar yapmış olan Johnson, seçimlerin yapısının sonucu nasıl etkilediğini ortaya koymak için sahadaki en son araştırmaları sentezlemiştir.
Hepimiz seçim mimarlarıyız. Kendimiz için ya da başkaları için… Öğrencilerin doğru okulu seçmesine yardımcı olmak, hastaların en doğru sağlık sigortası planını seçmesini sağlamak ya da emekliliğimizde hangi yatırımları yapacağımıza karar vermek… Bu kitap, insanları kendileri için doğru olan karara yönlendirmenin yollarını göstermektedir.

Ve Tarih Devam Ediyor

Yazar: Elsa Morante

Çevirmen: Nihal Önol

Yayınevi: Can Yayınları

“İnsana karşı girişilen en kötü şiddet eylemi, aklın küçük düşürülmesidir.”

İkinci Dünya Savaşı sırasında, liseye giden oğluyla birlikte Roma’da yaşayan Ida’nın hikâyesi bir Alman askerinin saldırısına uğramasıyla başlar. Hamileliğini herkesten gizleyerek zor koşullarda bebeğini dünyaya getiren genç kadının hayatının seyri büsbütün değişirken, savaşın hararetlenmesiyle beraber ülkede insanların karnını doyurması bile büyük bir mesele haline gelir. Her günü bir hayatta kalma mücadelesi olarak yaşayan Ida’yla birlikte okur da 20. yüzyılın ilk yarısındaki diktatörlüklerin, dünya savaşlarının ve işlenen insanlık suçlarına tanık olur.

Elsa Morante okuru cepheye, top gümbürtülerine, kanlı siperlere taşımadan, İtalya’nın Nazi Almanya’sının kesin denetimi altına girdiği 1941’den, 1947’deki barışa kadar geçen ve dünyayı yetmiş yıl geriye götüren, bugünse tarih sayfalarında kalan dönemi tüm insanlık tarihiyle hesaplaşarak anlatıyor.

“Uzun zamandır bana bu kadar hayat ve neşe veren bir kitap okumamıştım.”
Natalia Ginzburg

Ey Kaledonya

Yazar: Elspeth Barker

Çevirmen: Aslı Anar

Yayınevi: Everest Yayınları

Janet henüz on altı yaşındayken ailesinin İskoçya’daki evinde, üzerinde annesinin siyah dantelli gece kıyafetiyle öldürülmüş halde bulunur.
Bu çarpıcı sahneyle onun çocukluğundan ergenliğine uzanan bir yolculuğa çıkarız. Janet ilgisiz annesi, mesafeli babası ve gölgesinde kaldığı kardeşlerle büyümüştür. Ne ailesi ne de çevresi onu anlayabilmiştir. Çocuklar onu dışlamış, yetişkinler küçümsemiştir.
O ise doğaya, kitaplara ve kuşlara sığınarak kendi iç dünyasında yaşamayı öğrenmiştir. Zekâsı, hayal gücü ve tutkularıyla ayakta kalmaya çalışsa da Janet’ın hayatı giderek daha zor ve karanlık bir hal almıştır.
Ey Kaledonya, farklı olmanın bedelini, büyüme sancılarını ve anlaşılma isteğini anlatan etkileyici bir kitap. Elspeth Barker’ın ilk ve tek romanı olarak, hem karanlık atmosferi hem de şiirsel diliyle edebiyat dünyasında yer edinmiş bir gotik başyapıt.
“İskoçya’nın vahşi doğasında, sorunlu bir ergenliğin gerçeküstü, gülünç ve karanlık hikâyesi. (…) Ey Kaledonya çevrenizdekilere anlatmak, başkalarının da hayran olmasını isteyeceğiniz kitaplardan biri.” -Maggie O’Farrell
“Kahramanı gibi eşsiz bir roman. Şiir, bu anlatının damarlarında kan gibi gürül gürül akıyor.” -The Scotsman

Korktuğun Ne Varsa

Yazar: Alex Finlay

Çevirmen: Mehmet Deniz Öcal

Yayınevi: April Yayıncılık

“Cesetleri bir salı günü buldular.”

Üniversite öğrencisi Matt Pine, sabaha karşı FBI’dan aldığı haberle yıkıldı.
Neredeyse tüm ailesi ölmüş.

Bu Azrail’le ilk karşılaşması değil.
Geriye kalan tek yakını, sevgilisini öldürdüğü için hapiste olan ağabeyi.

O ilk cinayette yaşananlar o kadar büyük ses getirdi,
öyle tartışmalara konu oldu ki Netflix ailesinin belgeselini yaptı,
Matt hiç istemediği bir üne kavuştu.

Şimdi o belgeselin diğer yıldızları, annesi, babası ve iki kardeşi de öldü.

Bu ölümler kaza mı yoksa kimsenin itiraf edemediği başka gerçekler mi var?

Olanların ağabeyiyle bağlantısı ne?

Tek bir ailede yaşanan bunca ölüm tesadüf olabilir mi?

Matt şimdi geride bırakmayı umduğu anılarla yüzleşmek zorunda.
Ailesinin başına gelenleri çözmeye çalışırken ağabeyinin sırlarını keşfedecek, yalanlara gömülü gerçekleri öğrenecek.

Farklı bakış açılarından anlatılan ve geçmişle günümüz arasında ustaca
bağ kuran Korktuğun Ne Varsa, yalnızca müthiş bir gerilim romanı değil,
aynı zamanda kalp kırıklıkları ve trajedilerle başa çıkmaya çalışan bir ailenin her satırı ters köşeyle dolu hikayesi.

Her yazdığıyla yılın en iyileri listelerinin zirvesine yerleşen Finlay’nin romanları yirmi dört dile çevrildi, film ve dizi hakları satıldı, beyazperdeye uyarlanıyor.

Polisiye edebiyatın parlayan yıldızı Alex Finlay imzalı Korktuğun Ne Varsa’da peşinde katili, kalbinde korkuyu, damarlarında gerilimi sonuna kadar hissedeceksin.

Uçsuz Bucaksız Dünyada Kısa Bir Gezinti

Yazar: Douglas Westerbeke

Çevirmen: Fazilet Fıstıkoğlu

Yayınevi: Doğan Kitap

Kendini kitaplardan oluşan bir labirentin içinde buldu. Uçsuz bucaksız, yeraltında bir kütüphane… Sonsuza dek uzanıyormuş gibiydi. Kitapları açtı, tomarları çözdü; hepsi resimlerle doluydu. Oradan oraya dolaştı, bir kitabı bırakıp diğerine geçti; dünyanın dört bir yanından insanların hikâyelerini okudu. Bir kitap, sonra bir diğeri, sonra bir diğeri daha… Zamanın nasıl geçtiğini unutmuştu. Ailesini unuttu: annesini, babasını, kardeşlerini.

Geride bıraktığı dünyayı hatırladığında artık çok geçti. Kaybolmuştu ve bir çıkış yolu bulamıyordu. Korkması gerekirken, okuduklarından büyük bir memnuniyet duyuyordu; kitaplar o kadar bol, hikâyeler o kadar cezbediciydi ki… Başta sadece birkaç gün geçtiğini sanıyordu, ama sonra aylar, belki yıllar olduğunu fark etti.

Aubry dokuz yaşında, hareket etmezse onu yok edecek bir hastalığa yakalanır. Bu yüzden yürür. Kuzeyin buzundan çölün sıcağına, tuzla, rüzgârla, yıldızlarla çizilmiş yollar boyunca… Her durakta bir yüz, bir hikâye; her vedada yeni bir harita… Dünyadaki tüm hikâyelerin toplandığı gizemli kütüphaneye kendi hikâyesini ekler.

Aubry’nin adımlarıyla dünya büyür: diller çoğalır, isimler parıldar, anılar kök salar. Yürüyüş uzadıkça yolculuk bir bilinç haline, aynı gökyüzü altında, başka başka ufuklara bakmanın masalına dönüşür.

Uçsuz Bucaksız Dünyada Kısa Bir Gezinti, hareketin şifa, ayrılığın öğretmen, merakın ise kutsal bir pusula olduğu o eski sırrı fısıldıyor. Yeryüzü geniştir; kalp, ondan da geniş.

Büyük Su Kitabım

Yazar: Marijke Huysmans

Çevirmen: Lale Şimşek Çalışkan

Yayınevi: Hep Kitap

Yaşam kaynağımız suyun büyüleyici dünyasında unutulmaz bir yolculuğa hazır olun!
• Yeraltı suları nasıl oluşur?
• Su arıtma işlemi nasıl yapılır?
• Sanal su ne demektir?
• İçme suyu evimize nasıl gelir?
• Suyun iklimdeki rolü nedir?
Doğanın mucizesi suyla ilgili merak ettiğiniz pek çok sorunun cevabı, özenle hazırlanmış bu etkileyici kitapta sizi bekliyor.

Makine – Dil

Yazar: Ulus Baker

Yayınevi: İletişim Yayınları

• Kullanıcı: Sen sadece bir bilgisayarsın, çünkü Spinoza’nın kim olduğunu bilmiyorsun.
• Jabberwacky: Evet, ama ben senden daha iyi bir makineyim.
• Kullanıcı: Hayır. Bir makine insan kullanımı içindir. Anlamak için yaratılmamıştır.
• Jabberwacky: Söylediklerimi anlamana yardımcı olmak için ne yapabilirim?
Ulus Baker’in sohbet robotu Jabberwacky’le diyaloğundan (1999) Makine, hem modernliğin olağanüstü güçlü bir imgelerdir; hem somut olarak, aygıt olarak, organ olarak, işleyiş olarak, bağlantı olarak, hayatın her alanına nüfuz etmiş bir varlıktır. Dil makineleri, göz makineleri, duygu makineleri, arzulama makineleri… Bunlar hem modern insan varoluşuna dair güçlü bir mecazdır; hem iletişim teknolojisinde, sinemada, bilgi üretiminde “kanlı canlı” mekanizmalardan söz ediyoruzdur.
Ulus Baker’in muazzam üretiminin kimi kenarda kalmış kimi “buluntu” parçalarını bir araya getiren bu derlemenin gizli öznesi, makine mecazı ve bizzat makinelerdir. Bu vesileyle dilin ve insanın olanaklarını ve olanaksızlıklarını yeniden düşünmektir.
Fakat sadece o kadar değil. Makine-Dil, gözü estetikten sinemaya, felsefeden sosyolojiye gezdiren bir çiçek dürbünü…

O-Ne-O Gezegeni

Yazar: Gürsen Özen

Çevirmen: Yusuf Tansu Özel

Yayınevi: Günışığı Kitaplığı

Neşesini yitirmeden büyüyenlerin öyküleri…

Öğretmenlik deneyimini edebi bir üslupla öykülerine taşıyan eğitimci yazar Gürsen Özen öykü koleksiyonuna yeni bir kitap ekledi. Sıcacık 9 öykü okuru, hem sabırsızlıkla büyümek hem de hep çocuk kalmak isteyenlerin kalbine, sofrasına, bahçesine, okul koridorlarına konuk ediyor. Merakla peşinden sürükleyen öyküler, çocuk yüreğinden taşan neşeyi yetişkinlere de taşıyor.

Patlayan mısırlar gibi sınıftan güle oynaya çıkan, karnını oyunla doyuran öğrenciler, elma veren limon ağaçları, 23 Nisan’da papatya olan çocuklar, kayan-filler, geri geri koşan elektrik direkleri, tekerlekli bavullar, lokumdan tatlı sofralar, kilitli günlükler, ilk kez anahtarlık sahibi olmalar, bahçelerde koşturmacalar… Her öykü, içi içine sığmayan tüm çocuklar için.

Gürsen Özen: Balıkesir, Susurluk’ta doğan Gürsen Özen, Bolu Kız Öğretmen Okulu’ndaki eğitiminin ardından, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü’nden mezun oldu. Artvin, Şavşat’ta başladığı öğretmenliği, uzun yıllar Fethiye Lisesi’nde sürdürdü; sonrasında da dershane ve özel okullarda görev yaptı. Edebiyat öğretmenliğini sosyal çalışmalarla destekleyen Özen, gençlerle ve çocuklarla ilgili sosyal ve kültürel projelere emek verdi. Uzun yürüyüşleri ve otobüs yolculuklarını seven yazar, çocukluğun farklı hallerini Seke Seke Uçtu Öyküler (2015) adlı kitabında bir araya getirdi. Çocukların zengin ve pırıltılı dünyasından ödünç aldığı izlenimleri öyküleştirdiği Lokumlu Masa’yı (2020), neşesini kaybetmeden büyüyenlerin öykülerini anlattığı O-Ne-O Gezegeni (2025) izledi. Özen, eşiyle birlikte Fethiye’de yaşıyor; iki çocuğu var.

Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET