213
Views

Ölü bir denizkızı koca bir ulusu sessizliğin uçurumuna sürükleyebilir mi?
Yazar Pandolfo ile çizer Risbjerg’in sofistike bir kara mizah ve şiirsel bir derinlikle yoğurdukları Kopenhag – Denizkızı Vakası, Danimarka halkını yasa boğan dehşet verici bir cinayetin gizemini aydınlatan nefes kesici bir dedektiflik macerası.
Bir ülkenin kültürel değerleri üstüne düşündürürken efsanelerin gerçeklik payını da sorgulatan bu etkileyici grafik roman; Wes Anderson filmlerini aratmayan masalsı atmosferi ve eksantrik tiplemeleriyle parmak ısırtıyor.
Düşlerimizi kurtarmak için elimizden ne gelirse yapmak zorundayız, denizkızlarını ve gezegenimizi kurtarmak adına…
Nana Miller’ın bir anlık kararla çıktığı Kopenhag tatili, henüz uçaktan iner inmez büyük bir hayal kırıklığına dönüşür. Sahilde bulunan bir denizkızı cesedi yüzünden şehirdeki bütün yaşam durmuş, ülkeye giriş çıkışlar kapatılmıştır. İnsanları korku ve paniğe sevk eden bu sıradışı olayın etkisiyle halk evlerine çekilmiş ve sokaklar boşalmıştır. Sessizliğin ve çaresizliğin kollarına düşen Nana, belirsiz bir süreliğine Kopenhag’da sıkışıp kalmıştır. Neyse ki yalnız değildir. Kaldığı otelde Thyge adında sevimli bir adamla tanışır. İkili, Nana’nın evine dönebilmesi için dedektifliğe soyunurken bir grup köpek gezdiricisi ile birlikte boylarını aşan bir operasyonun da içine sürüklenir.

Masal kenti Kopenhag’ı arka fona yerleştirerek düşle gerçeğin iç içe geçtiği bir kurguya imza atan Pandolfo ve Risbjerg, Danimarka ulusu için paha biçilemeyen bir değerin yitirilişini tüm duygularımızı harekete geçirecek bir çarpıcılıkla ele alıyor.
Yarattığı gerçeküstü evrenin ışıltısıyla hayal gücüne, anılara ve çocukluğa övgü yapan kitap ayrıca, aynı topraklarda yaşayan büyük usta Hans Christian Andersen’e saygı duruşunda bulunmayı da unutmuyor.

Makale Etiketleri:
· ·
Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET